Ana içeriğe atla

Erol Esentürk: DASK ve Konut Sigortası Önemli

Türkiye’yi yasa boğan, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan depremler Türkiye'de yeniden deprem gerçeğini hatırlattı. 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan büyük Marmara depremi sonrasında yaptırılması zorunlu hâle gelen Zorunlu Deprem Sigortası, bir diğer ismiyle DASK ve Konut Sigortası’nın da ne kadar önemli olduğunu da gündeme getirdi. Konu ile ilgili değerlendirme yapan Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk, depremler sonrası DASK ve Konut Sigortası’na taleplerin arttığını söyledi.

Tüm tapu ve tesisat sözleşme işlemlerinde zorunlu evrak olarak talep edilen DASK’ın tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar ve bu binaların içinde yer alan iş yerleri ve benzeri amaçla kullanılan bağımsız bölümler için “Afet Kanunu” kapsamında yaptırılması gereken bir poliçe olduğunu belirten Monopoli Sigorta Kurucu Ortağı ve CEO’su Erol Esentürk: “İlgili kanun kapsamında belirlenen limitler için deprem ve deprem sonucunda gerçekleşen yangın, tsunami ve yer kayması için teminat sağlayan bir poliçedir. Sadece bina için teminat sağlanmaktadır. Depremde tam bir sigorta teminatı için, DASK tarafından belirlenen limitler ile binanızın inşaat bedeli arasında kalan kısım ve eşyanız için konut poliçesi kapsamında teminat alabilirsiniz. Yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim tutarları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşaa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk grubuna göre hesaplanır. Poliçesini her yıl yenileyen poliçe sahipleri yenileme indiriminden faydalanır. İnşaat tarihi ve Kat sayısına göre indirim/sürprim uygulanabilir. Sigortalanan konut için poliçede ne kadar teminat ödenmesi gerektiği belirtilmiş ise o limite kadar hasarları karşılar. 2022’nin Kasım ayında yapılan değişiklikle DASK’ın teminat tutarları artırıldı. DASK’ın bir konut için ödeyeceği en yüksek tazminat tutarı 640 bin TL’dir. Ancak bazı durumlarda hasar poliçe kapsamında belirtilen limiti aşabiliyor. Bu tür durumlarda, poliçe limitini aşan hasarların ödenmesi zorunlu deprem sigortası poliçesinden maalesef karşılanamıyor” dedi.

Konut sahiplerinin DASK dışında Konut Sigortası’nı da yaptırmasının önemli olduğunu vurgulayan Esentürk: “Konut sigortası, herhangi bir doğal afet, yangın ve hırsızlık durumunda ev ve içindeki eşyaları koruyan geniş kapsamlı bir sigorta türüdür. Herhangi bir tehlike ya da konutta meydana gelen hasarda sigortalıları büyük masraflardan kurtarır. Bu sigorta zorunlu olmamakla beraber yaptıranlara büyük yararlar sağlar. Ayrıca sadece ev sahipleri değil kiracılar da Konut Sigortası’ndan yararlanabilirler. Ev maliki olmasa da konutta ikâmet edenler eşyalarını bu sigorta ile güvence altına alabilir” dedi.

Sigortalarımızın hasarlarını tazmin süreci

DASK’ın Zorunlu Deprem Sigortası’ndan limitler dahilinde tazmini için: Hasar Bildirimi (T.C kimlik veya poliçe numarası ile), Güncel Tapu Bilgisi, Hasar Yeri Açık Adresi ve Sigortalı Telefonu bilgi ve belgelerinin olması ve 125 aranarak dosya açılması gerekiyor. DASK biriminin yaptığı açıklamaya göre geri ödemelerin hızlıca yapılmasının öngörüldüğünü söyleyen Esentürk: “Genel şartlar doğrultusunda DASK poliçesinde yer alan sigorta bedelinden deprem muafiyeti düşüldükten sonraki bedel sigortalının hesabına ödenir. Ancak tabi ki her durum kendi içinde değerlendirmeye tabidir. Ekspertiz çalışması devletin atadığı bağımsız eksper tarafından yapılacaktır. İBAN bilgisi ile mutabakata varılan rakam sigortalının hesabına yatacaktır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise sigortalı bina üzerinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesinin yanı sıra deprem teminatı içeren başka bir sigorta poliçesi de bulunuyorsa, bu konu DASK'a bilgilendirilmeli” diye ekledi.

https://www.ifhaber.com/sigortacilik/erol-esenturk-dask-ve-konut-sigortasi-onemli/?feed_id=6508&_unique_id=64088879799ee

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EY Küresel Sigorta Görünümü 2025 Raporu Yayımlandı!

EY , Küresel Sigorta Görünümü raporunun 2025 versiyonunu yayımladı. Sigorta şirketlerine önemli bir rehberlik sunacak rapora göre; küresel çapta sigorta şirketlerinin birçok zorluğa rağmen son dönemde güçlü bir performans sergilediği dikkat çekiyor. İnovasyon yatırımlarını katma değerli hizmetlere ve güvenlik açıklarına doğru yönlendirmenin, sigorta şirketlerini önümüzdeki dönemde daha ileriye taşıyacağı öngörülüyor. Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY; güvenlik açıklarının olduğu her alanın, sigorta şirketlerinin amacına uygun bir şekilde yenilik yapabilmesi ve büyüyebilmesi için önemli sorumluluklar getirdiğini ortaya koyan Küresel Sigorta Görünümü 2025 raporunu yayımladı. Rapor; sigorta şirketlerini etkileyen değişen küresel dinamikler karşısında inovasyona dayalı bir büyüme sağlanması gerektiğini gösteriyor. Rapora göre, küresel çapta siber saldırılardan kaynaklanan kayıpların %99'unun ve doğal af...

Erdinç Yurtseven Kimdir?

Erdinç Yurtseven , Türkiye’nin önde gelen sigorta şirketlerinden MAPFRE Sigorta 'nın Genel Müdürü olarak görev yapmaktadır. 30 yılı aşkın deneyime sahip olan Yurtseven , sigorta sektöründe önemli bir liderdir. Kariyerine kamu sektöründe başlamış ve ardından özel sektördeki başarılarıyla tanınmıştır. MAPFRE Sigorta 'daki liderliği, sektöre kattığı yenilikçi bakış açısı ve stratejik vizyonuyla şirketi Türkiye’deki en güçlü sigorta markalarından biri haline getirmiştir. Eğitim Gies College of Business - University of Illinois Urbana-Champaign Master of Science in Finance (2001 - 2003) Finans alanında yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Bu eğitim, finansal yönetim ve stratejik karar alma becerilerini geliştirmiştir. Marmara Üniversitesi Bachelor's degree, Faculty of Economic and Administrative Sciences, Department of Public Administration (1985 - 1989) Kamu Yönetimi bölümünden lisans eğitimini almış ve ekonomi ile yönetim alanlarında sağlam bir temel kazanm...

Allianz Türkiye 2030 Sürdürülebilirlik Hedeflerine Ulaştı

Sigorta sektörünün öncü şirketlerinden Allianz Türkiye , ekosisteminin yeşil dönüşümüne rehberlik etme vizyonuyla sürdürülebilirlik yolculuğunda kararlı adımlar atmaya devam ediyor. 2024 yılı itibarıyla sürdürülebilirlik hedeflerinde güçlü bir ilerleme gösteren Allianz Türkiye, operasyonlarında kişi başı sera gazı emisyonunu 2019 yılına kıyasla %70 oranında azaltırken 2030 hedeflerine bugünden ulaştı. LEED ve Yeşil Ofis Sertifikası 'na sahip olan tüm ofislerinde elektrik tüketiminin tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlayan şirket, toplam atık miktarını da bir önceki yıla göre %38 oranında azaltma başarısı gösterdi. " Allianz ile Geleceğin Güvende " sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda kendi operasyonel süreçlerini dönüştürürken, ekosistemin sürdürülebilirlik yolculuğuna da rehberlik etmeyi hedefleyen Allianz Türkiye, gezegenimiz için etki ve toplum için değer yaratmaya devam ediyor. 2019 yılını baz alarak belirlediği 2030 hedeflerine emin adımlarla ...